Throne

Günümüzde ofis alanları artık çalışanların daha çok bir arada ve birbirleriyle yoğun işbirliği içerisinde çalışabildikleri açık ofislere dönüşüyor. Çalışma alanları bu şekilde daha kolektif ve açık bir yapıya dönüştükçe, çalışanların ofis hayatının yoğun temposundan uzaklaşıp, düşünüp rahatlayabilecekleri özel alanlara olan ihtiyacı da giderek artırıyor. Ofislerdeki ve çalışma kültüründeki bu farklılaşmayı benimseyerek tasarladığımız Throne, ofis hayatının karmaşasında ihtiyaç duyulan mahremiyeti konforlu ve şık bir dil ile ortaya koyar. Yukarı doğru genişleyen akıcı ve kıvrımlı bir formda tasarladığımız koltuk gövdesi ve bunu saran dış kabuk sayesinde kullanıcıların ofiste rahatlayıp dinlenebilecekleri bir alan tanımlar. Bu alan, kullanıcıları dış mekandan görsel ve akustik olarak ayıran, izole bir ortamdır. Dikiş detaylarıyla hatlarını belirginleştirdiğimiz oturma alanı, kolçak, kabuk gibi farklı parçalar; birbirleri ile dinamik ve uyumlu bir şekilde bir araya gelerek güçlü bir görsel bütünlük oluşturur. Throne, kullanıcıları çalışma hayatının karmaşasından kurtardığı kısıtlı süreler boyunca onlara eşsiz bir konfor sunar.